ANTALYA – Türkiye’nin en çok yağmalanan arkeolojik alanlarının başında gelen Konyaaltı’ndaki Kelbessos Antik Kenti’nde defineci çukurları ve kaçak hafriyat tahribatı sürat kesmeden devam ediyor. Tarihi Helenistik periyotlara uzanan ve Roma İmparatorluğu tarafından askeri üs olarak kullanılan Kelbessos’un her tarafı kaçak hafriyat çukurlarıyla dolmuş durumda. En son kentin özgün binalarından olan ‘Falluslu Yapı’daki büyük define çukuruyla gündeme gelen Kelbessos’un doruğunda yer alan kutsal alanda da kaçak hafriyat yapıldığı ortaya çıktı. Su şişeleri, eldivenler, battaniye üzere materyallerle dolu olan kaçak hafriyat alanında talanın izleri gözlenirken, antik kentin korunması için yapılan müracaatlarda, bölgenin kaçak hafriyatlar için sık sık ziyaret edilmesine ve definecilerin toplumsal medya kümelerinde antik bölgenin işaret edilmesine karşın önleyici önlem alınmadığına vurgu yapıldı.
Fotoğraf: pamukyolu.blogspot.com
YASAL SÜREÇ BEKLENİYOR
Bölge halkının da tarih talanının durdurulmasını istediği antik kentte, definecilerce açılmış çukurların kapatılması ve kültürel mirasın korunması için Kültür ve Turizm Bakanlığı’na bağlı ilgili kurumlara çok sayıda müracaat yapıldı. Kaçak hafriyatlar kimi vakit bölge halkı, kimi vakit da antik kenti gezenler tarafından, bölgenin bağlı olduğu jandarma karakoluna bildirildi. Takımlar olay yerinde tutanak tuttu, hatta kimi vakit failler yakalandı. Ama bu teşebbüsler antik kentteki talanı durdurmaya yetmedi. Antalya Müze Müdürlüğü’nün antik kentteki talana karşı çalışma yapmak için mevzuyla ilgili yasal sürecin tamamlanmasını beklediği öğrenildi.
YAĞMA GİDEREK ARTIYOR
Antik çağlarda Termessos’a bağlı bir hudut kenti olan, Roma Çağı’nda ise askeri garnizon olarak kullanılan Kelbessos’taki lahitleri kıran, kalıntıların içinde ve etrafında derin çukurlar açan, dinamitle kayaları parçalayan defineciler, birçok yapıtı tanınmaz hale getirdi. Antik kente büyük ziyan veren kaçak hafriyatlar için jeneratör, hilti, dedektör, aydınlatma araçları üzere ekipmanlar kullanan, dinamit için kablo döşeyen definecilere karşı bölgenin korunması için ilgili kurumlara yapılan müracaatta, fotokapan, dron ve alanda devriye kullanarak tarih yağmacılığının önlenmesi istendi.
FOTOKAPAN VE DRONLA TAKİP
Doğa Muhafaza ve Ulusal Parklar işçisinin tarih hırsızlarıyla başarılı bir çaba yürüttüğüne değinilen müracaat metninde, kullanılan yolların bütün arkeolojik alanlarda yaygınlaştırılması istendi. Antik kentlerde kalıntıların yeni durumunu ve kaçak hafriyat izlerini fotoğraflayıp koordinat alan ve ilgili müdafaa müdürlüklerine bildirenlerin yaptıkları ihbarların dikkate alınması için davet yapılan müracaatta, “Antik kentteki yağma her yıl artıyor. Geçen yıl var olan birtakım yapıtların bu yıl yerinde olmaması nedeniyle bölgenin, bekçi, fotokapan, dron ya da jandarma tarafından sistemli olarak denetim edilmesi gerekiyor. Tedbir alınmazsa kaçak hafriyatlar yüzünden gelecek kuşaklara bırakacak çok az ören yerimiz kalacak” denildi.