T24 Haber Merkezi
Muğla’nın Menteşe ilçesinde bayan cinayetleri protesto edildi. Bayanlar ismine konuşma yapan Havana Çakar, “Toplumda infial uyandıran kimi cinayet ya da cinsel akın hareketlerinden sonra iktidardan da muhalefetten de hüzün belirtmekten, ağır cezalar talep etmekten ibaret cümleler duymaktan bıktık. Kâfi artık” dedi.
İstanbul’da Ayşenur Halil ve İkbal Uzuner’in Semih Çelik tarafından katletmesinin yankıları sürerken ülke genelinde protestolar da devam ediyor. Muğla’da da Menteşe Bayan Platformu’nun daveti ile Sınırsızlık Meydanı’nda bir ortaya gelen bayanlar, cinayetleri protesto etti.
Platform ismine basın açıklamasını okuyan Havana Çakar, şunları söyledi:
“Erkek şiddeti, bir yandan yoksulluğun, neoliberal siyasetlerin ‘verimli toprağında’ kök salarken bir yandan da 22 yıllık saltanat rejiminin cezasızlık siyasetleriyle, gündelik hayatı daima dinselleştirme ataklarıyla, “kutsal aile” masallarına katık edilen bayan düşmanlığı ile yol alıyor. Kâfi artık. Ekonomik, ruhsal, fizikî, cinsel şiddet döngüsü içinde yaşamaktan usandık. Bir gün daha bu formda yaşamaya tahammülümüz yok. Kâfi artık. Toplumda infial uyandıran kimi cinayet ya da cinsel atak aksiyonlarından sonra iktidardan da muhalefetten de ıstırap belirtmekten, ağır cezalar talep etmekten ibaret cümleler duymaktan bıktık. Kâfi artık. Siyasetçilerden, kamuoyundan, medyadan yükselen idam ve hadım taleplerinden usandık. Kâfi artık.
“Din adamlarının, siyasetçilerin hayatlarımız üzerinde kelam sahibi olmadığı bir ülke istiyoruz”
Her gün daha da artan sistematik devlet ve erkek şiddetini, tek tek faillerin kişisel özelliklerine, geçmişlerine bağlayıp kişiselleştiren basmakalıp yorumlardan çok sıkıldık. Havada uçuşan boş laflarınıza artık bir son verin, İstanbul Sözleşmesi’ne geri dönün. Milletlerarası kontratların, Anayasa’nın, kanunların açıkça zarurî kıldığı sorumluluklarınızı yerine getirin ve derhal harekete geçin. Bayanların özgürce yaşayabildiği bir ülke istiyoruz. Çok şey mi istiyoruz? hayır. Sabahlarında bayan cinayeti haberleriyle uyanmadığımız, akşamlarında şiddet görmekten korkmadığımız, şiddet failleriyle hesaplaştığımız, din adamlarının, siyasetçilerin hayatlarımız üzerinde kelam sahibi olmadığı, kendi vücudumuza ve hayatımıza ait kararları kendimiz verdiğimiz, laik bir ülke istiyoruz” (ANKA)
|
“Rumca bilmeseler de Yunanistan’a gönderildiler”; Kayıp bir jenerasyonun kıssası ‘Mübadele’
|
