T24 Haber Merkezi
İstanbul Üniversitesi Halkla Münasebetler ve Tanıtım Kısmı 3’üncü sınıf öğrencisi Embiyacan Akbaş (20) mümkün sarsıntılarda arama kurtarma üniteleri ortasındaki bağlantısı hızlandırıp, muhtaçlığa nazaran hareket edebilmelerini sağlamak hedefiyle taşınabilir uygulama geliştirdi. Akbaş’a, internete gereksinim duymadan çalışabilen ve kesintisiz bağlantı imkanı sağlayan uygulama ile Türkiye Halkla Bağlantılar Derneği’nden “altın pusula genç bağlantıcı ödülü” verildi.
Üniversiteli Embiyacan Akbaş, mümkün İstanbul zelzelesini düşünerek, Dr. Fatih Özkoyuncu danışmanlığında, taşınabilir uygulama tasarladı. İnternete gereksinim duymadan kesintisiz irtibat imkanı sağlayan uygulama ile arama-kurtarma çalışmalarının verimli formda yürütülmesi hedefleniyor.
Kamu, özel ve gönüllülerden oluşan arama-kurtarma takımları ortasındaki bağlantısı güçlendirmek, bilgi dezenformasyonunu da en aza indirerek, kurtarma çalışmalarının aktif yürütülmesini hedefleyen uygulama ile Akbaş, Türkiye Halkla Münasebetler Derneği’nin “altın pusula genç bağlantıcı ödülü”nü aldı. Uygulama, Türkiye’deki kurumlara, irtibat ajanslarına ve genç iletişimcilere açık olan yarışta, 20 ana ve 18 alt kategori olmak üzere toplam 38 kategoride 231 kurum projesi ve 114 genç bağlantıcı projesi içinde 4’üncü olarak mükafata layık görüldü.
Üniversite öğrencisi Akbaş, emelinin bütünleşik afet idare sistemi kurmak olduğunu söyleyerek şöyle konuştu:
“Aktif olarak öğretim hayatıma devam ederken tıpkı vakitte çeşitli aplikasyonlar üreterek bağlantı kısmında ülkeme hizmet etmek istiyorum. Mümkün İstanbul zelzelesi için bütünleşik afet idare sistemi kurmaktı gayem. Temel maksadımız İstanbul’da çalışan kurumlar başta olmak üzere sarsıntıdan sonra kurumlar ortası irtibat kurabileceğimiz bir aplikasyon sistemi oluşturabilmek. Aplikasyonda yalnızca kurumlar değil tıpkı vakitte zelzele bölgesinde çalışmak isteyen gönüllülerin de kendi ortalarında bağlantı kuramasa bile idare merkeziyle dolaylı yoldan bağlantı kurarak, bu sayede idare merkezinin muhtaçlık duyduğu yerlere sevkleri sağlanabilecek. Birebir vakitte STK’larla da birlikte çalışma fırsatı yakalayacağımız farklı bir orta yüz tasarladık.”
“3 kısımdan oluşuyor”
Akbaş, uygulamanın “kamu orta yüz”, “STK orta yüz” ve “gönüllü orta yüz” olmak üzere 3 kısımdan oluştuğunu anlatarak şunları söyledi:
“Aslında burada yapmak istediğimiz şey; idare merkezinde sürecin yönlendirilmesi sırasında bir dezenformasyonun önüne geçmek. Yani 3 kümenin da neler yaptığını görebilmek ve 3 kümenin insan gücünü zelzele esnasında kentin afetten sonraki kalkınma sürecinde aktif kullanabilmek. Hatta şu an projenin bir kısmını alıp ekstra bir entegreye çevirmeye çalışıyoruz. Bu entegrede 6 Şubat sarsıntı periyodunda yani ‘asrın felaketi’ diye isimlendirdiğimiz zelzelelerde motokuryelerin çalışmalarını gördük. Biz de bu projeden başka zelzele sırasında motokuryelerin İstanbul’da etkin çalışması için bir entegre geliştiriyoruz tıpkı vakitte. Bütün sarsıntı paydaşlarını tek bir çatı altında toplayabileceğiz. Günümüz çağında, her şeyin dijitale çevrildiği periyotta yalnızca tüketim değil birebir vakitte dönüşüm de kıymetli. Yani afet idare sürecini dijital dönüşüm içerisine sokmak bizim için çok değerli. Motokuryeler zelzele bölgesinde çok etkin çalıştı ve rastgele bir irtibat düzeneği olmadan bunu yaptılar. İstanbul’un yapılanma durumunu biliyoruz. Çok sık bir yapılanma var. Otomobilin giremediği her noktada motokuryelerin girebileceği bir entegre üzerinde durmaya çalışıyoruz.” (DHA)
|
“Rumca bilmeseler de Yunanistan’a gönderildiler”; Kayıp bir jenerasyonun öyküsü ‘Mübadele’
|
